Mustafakemalpaşa'da düzenlenen panelde konuşan Uludağ Üniversitesi akademisyenleri, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından alınan Kudüs kararının Türkiye’nin haklılığını dünyaya bir kez daha gösterdiğine vurgu yaptı. Mustafakemalpaşa Belediyesi tarafından gerçekleştirilen panelde, Orta Doğu barışını tamamen kenara koymak anlamı taşıyan ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma girişimi masaya yatırıldı. 'Ümmetin Kırmızı Çizgisi: Kudüs' paneline, U.Ü İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ahmet Güç, Prof. Dr. Mefail Hızlı ve Yrd. Doç. Dr. Süleyman Sayar konuşmacı olarak yer aldı.
Kudüs’ün üç ilahi dinin geleneğindeki öneminin anlatıldığı panele;Kaymakam Mustafa Masatlı, Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, Milli Eğitim Müdürü Mustafa Efe, Müftü Ahmet Yaylalı, Ticaret Borsası Başkanı Ali Altıntaş, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Eren, yerel tarih araştırmacıları Dr. Murat Çubukçu ve Halit Ersöz, Memur-Sen Başkanı Hasan Duran ile birlikte siyasi parti ve sivil toplum teşkilatlarının temsilcileri katıldı. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu çok sayıda vatandaşın da büyük ilgi gösterdiği programın açılışında konuşan Kaymakam Mustafa Masatlı, ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesine ilişkin attığı adımın son derece yanlış ve sorumsuzca alınmış bir karar olduğunu söyledi. Bu durumun Müslümanların vicdanında kabul edilemez olduğunu belirten Kaymakam Masatlı; " Kudüs’ün bizim için ifade ettiği anlamı daha derinden kavramamız ve daha duyarlı davranmamız gerekiyor " dedi.
'Dik duruşumuz sürecek'
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan da konuşmasında, Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunun vicdanları sızlatan bir husus olduğunun altını çizerek icra edilen panelle halkın daha hassas bir yaklaşıma sahip olmalarını istediklerini ve bu konuda başta idareciler olmak üzere herkese görev düştüğünü ifade etti. Başkan Kurtulan; " Kudüs, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bizim kırmızı çizgimizdir. Bu mukaddes şehre sahip çıkmak zorundayız. Türkiye bu konuda yıllardır dik bir duruş göstererek dünyaya örnek oluyor. Son BM kararı da bunu doğruluyor. Birkaç ülke dışında bütün dünya, ABD'nin bu yanlış kararını düzeltmesi gerektiğini onayladı" dedi.
'Düzenin mağduru İslam dünyası'
Paneli yöneten Yrd. Doç. Dr. Süleyman Sayar, günümüzde küresel gücü temsil eden Batı’nın ve daha özelde ABD’nin yeryüzünde adaletsizliği ve zulmü yaygınlaştırdığını, özellikle de İslam dünyasını kaosa sürüklediğini vurguladı. Müslümanların adaletsiz yeni dünya düzeninin mağdurları durumunda olduğuna dikkat çeken Sayar; " Kudüs’le ilgili ABD’nin aldığı karar İsrail’i koruma ve Müslümanları ise infiale sevk etme amacını taşımaktadır. Kuran-ı Kerim bize, eğer gerçekten inanıyorsak üstün olduğumuzu ve üstün geleceğimizi haber veriyor. Eğer Müslümanlar aralarında birlik şuurunu canlı tutup kenetlenirlerse bütün şer tuzaklarını bozabilirler. Bu yüzden Kudüs davasına sahip çıkmalı, Kudüs’ü konuşmalı, Kudüs’e seyahat etmeli, Kudüs için faaliyette bulunmalı ve asla umutsuz olmamalıyız " dedi.
'Kudüs ümmetin imtihanıdır'
Panelin diğer konuşmacısı Prof. Dr. Ahmet Güç ise Hıristiyanlık açısından Kudüs’ü ele alarak Hz. İsa’nın da Yahudilere gönderilmiş bir peygamber olduğunu, aslında Yahudi kutsallarının Hıristiyanların da kutsalları olduğunu ifade etti. Güç; " Kudüs ümmetin imtihanıdır ve bir namus meselesi kadar önemlidir. Mesih beklentisi hem Hıristiyanlar hem de Yahudiler için söz konusudur. Hıristiyanlar Hz. İsa’nın ikinci defa gelip Kudüs eksenli bin yıllık Tanrı’nın Krallığını kuracağına inanmaktadır. Ayrıca İncil’deki anlatımlara bağlı olarak Mesih’in geleceği inancını canlı tutmakta ve buna uygun faaliyet içinde hareket etmektedirler " diye konuştu.
'BM kararı ABD'ye tokat'
Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Mefail Hızlı ise kutsal bir emanet olan Kudüs ve Mescid-i Aksâ’nın, Hz. Ömer tarafından fethedilmesiyle huzur ve barışın şehri haline geldiğini ancak bu ortamın 1099’da Haçlı ordularınca çok büyük katliamlarla yok edildiğini kaydetti. Haçlı zulümlerine Selahaddin-i Eyyubi’nin son verdiğini hatırlatan Hızlı; " 1516’da Osmanlılara geçen bu topraklarda dört asır boyunca çok ciddi imar faaliyetlerinde bulunuldu. 1. Dünya Savaşı sonrasında ise bir yıkıma sahne olmaması için 1917’de Kudüs İngilizlere bırakılmak zorunda kalındı. BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD yönetiminin Kudüs kararını eleştiren karar tasarısına, tehdit, şantaj ve baskılara rağmen128 ülkenin evet oyu ve hatta 35 ülkenin de çekimser oy kullanması, birkaç ülke hariç bütün bir dünyanın ABD’ye attığı adeta bir tokat olmuştur. Vicdanlarının sesini dinleyen ve akıllarını kiraya vermeyen bu ülkelerin duruşu tebrike şayandır " dedi. Konuşmaların ardından Kaymakam Mustafa Masatlı ve Belediye Başkanı Sadi Kurtulan tarafından panelist öğretim üyelerine tablo takdiminde bulunuldu.
Mustafakemalpaşa Belediye Gelişmelerini takip edin.